Tomb Raider Definitive Edition PS4
Benzer Ürünler
Satıcıdan aynı kategoride diğer ürünler
Tümü
Ürün bilgileri
Tomb Raider Definitive Edition PS4 Oyun Tekdüze oyunların çoğunlukta olduğu 1996 yılında, gerek farklı kamera açısıyla gerekse yönetilen karakterin cezbedici özellikleriyle dikkat çeken Tomb Raider, aradan geçen 20 yıla rağmen her oyununda daha çok oyuncuya sesleniyor. Her yeni oyununda farklı konuları ele alan, 2013 yılından itibaren ise “Reboot” olarak nitelendirilen Tomb Raider oyunuyla sevenleriyle buluşan seri, Playstation 4 platformu için yepyeni görseller sunuyor. Teknik özellikler açısından yeniden ele alınarak Tomb Raider Definitive Edition olarak kullanıcılara sunulan sürüm, oyun deneyimini en üst düzeye çıkarmak için birçok yeniliği beraberinde getiriyor. Klasik Tomb Raider oyunlarını oynayanların yakından tanıdığı maceraperest Lara Croft, bu yapımda düşmanlara ve doğaya karşı hayatta kalmaya çalışıyor. İçindeki macera ve keşfetme aşkını dindiremeyen Croft, serinin bu oyununa kadar Tomb Raider oyunlarını oynayan kitlenin yaşamadığı duyguları yaşatıyor. Gerçekçiliğin pek çok açıdan artış gösterdiği yapım, silah taşıma ve bulabilme konusunda bu gerçekçiliği alabildiğine koruyor. Bölüm bölüm ilerlenip senaryo gereği önceki bölümlere dönülemeyen klasik Tomb Raider oyunlarının aksine, büyük oranda seyahat serbestisi tanıyan Tomb Raider Definitive Edition, harita ve kamp alanları vasıtasıyla, oyuncunun, arzu ettiği bölgeye ulaşılabilmesini sağlıyor. Ayrıca, oyunun Trophy desteğinin bulunmasının yanında, yapımı %100 bitirmek isteyen oyuncular için de sayısız detay barındıran harita, mevsimsel ya da yapısal çeşitlilikleri sayesinde uzun soluklu ve keyifli bir oynanışa fırsat veriyor. Zengin senaryosu ve tamamlanabilecek ekstra görevleriyle birlikte yine serideki diğer oyunlardan farklı olarak çoklu oyuncu seçenekleriyle gelen Tomb Raider Definitive Edition, arkadaşlarınızla ya da oyunu internet üzerinden oynayan diğer oyuncularla benzersiz bir eğlence yaşamanızı sağlıyor. Gerçekleştireceğiniz karşılaşmalar neticesinde elde edeceğiniz deneyim puanları sayesinde yepyeni silahlar edinerek rakiplerinize karşı üstünlük kurmanıza ortam hazırlayan oyun, senaryo içerisinde karşılaştığınız birçok karakteri online haritalarda kontrol edebilmenize de imkan tanıyor. Playstation 4’ün güçlü donanımından sonuna kadar istifade eden yapım, doğal 1080p çözünürlüğün verdiği keskin görüntüyle çok daha güzel görsellere sahip oluyor. Oyunun PC versiyonunda AMD marka ekran kartlarının sunduğu ve Lara Croft’un saçlarından doğadaki detaylara kadar çok sayıda noktanın son derece gerçekçi olmasını sağlayan TressFX teknolojisiyle gelen ve Playstation Vita kullanan oyuncular için de ekstralar sunan oyun, Remote Play özelliği sayesinde Playstation Vita aracılığıyla da oynanabiliyor. Oyunun senaryosundaki değişikliklerin gerçekte de anbean yaşanabilmesi amacıyla, konsolun kontrolcüsü olan Dualshock 4 üzerindeki ışıklandırmalar, senaryoya göre değişiklik gösteriyor. Atmosfer açısından zenginlik katan bu unsur, Playstation 4 sahiplerine eşsiz bir deneyim yaşatıyor. Aynı zamanda, kontrolcü üzerindeki hoparlörler üzerinden oyundaki önemli sesler duyularak oyundaki kilit noktalar daha rahat çözülebiliyor. Görüntü keskinliği kadar akıcılığına da önem veren oyunculara hitap eden Tomb Raider Definitive Edition, saniyede 60 kare ile çalışarak beklentileri karşılıyor. Playstation tutkunlarının ve oyun arşivcilerinin edinmesi gereken yapımlardan biri olan Tomb Raider Playstation 4 fiyatı ile ulaşılabilir noktada bulunuyor. Uzun soluklu yapımları oynayan ve edindiği oyunlarda online desteğin yer almasını isteyen oyunseverler için uygun olan Tomb Raider, alternatif oynama olanaklarıyla da göz dolduruyor. Tomb Raider Playstation fiyatı göz önüne alındığında Lara Croft hayranı oyunculara alınabilecek ideal hediyelerden biri olurken, Tomb Raider serisinin yeniden başlaması dolayısıyla çok daha fazla önem kazanıyor. Playstation 4 sahiplerinin keyifli saatler geçirmesini sağlayan ve türe kazandırdığı yeniliklerle de takdire şayan olan Tomb Raider Definitive Edition, konsola özgü teknik özellikleri ve akıcı senaryosuyla efsane yapımlar arasında yer almaya hak kazanıyor. Bu ürünün teslimi sonrası ambalaj, bant, mühür, paket gibi koruyucu unsurlarının açılmış olması halinde cayma hakkı kapsamında iadesi kabul edilmeyecektir. İNCELEMESİ Tomb RaiderYeni mezun arkeologdan hayatta kalma dersleri... “Nereden başlasam, nasıl anlatsam...” kalıbı belki de ilk kez anlatacağım bir şeyde bu kadar anlamlı geliyor kulağıma. Öyle uzun, karmaşık, değişken ve sancı dolu bir büyüme öyküsü ki aslında bu, gerçekten de nereden başlasam, nasıl anlatsam diye 10 kez düşündüm yazının başına oturduğumdan beri. En son Lara’ya ve bu oyuna dair bir şey yazdığım tarihe baktım, LEVEL’ın Ocak 2011 sayısıymış, iki yıl geçmiş üzerinden, düşünün işte. Şimdiye kadarki dokuz oyunluk bir geçmişi bu oyunla birleştirdiğimde gözümün önünden akıp gideni anlatmaya başlasam bitmez. Bundan 10 - 15 yıl önce Lara ile tanıştığımda miniciktim. O bir oyun kahramanı belki ama bunu o yaşlardaki bir insana biraz zor tarif edersiniz tahmin edebildiğiniz gibi. Bizim durumumuz -daha önce de dediğim gibi- nereden baksanız beraber büyüme hikâyesi. Lara o yıllarımın olmazsa olmazıydı çünkü. Bazen çok sevdim onu, bazen hiç özlemedim bile. Yine de bu oyunun konusu açıklandığından beri emin olduğum bir şey vardı: O, beni o yıllarıma ışınlayacaktı ve ben ona bu ilk yolculuğunda destek olacaktım. Kaçınılmazdı yani kavuşmamız... Sonra kavuştuk işte. Bu noktada size biraz ondan bahsetmem gerek. Zengin ailesinin dediklerine başkaldırmış ve kendi isteğini diretmiş, Cambridge Üniversitesi'nde okumayı reddedip daha az saygın bir üniversitede arkeoloji okumuş, taze mezun kendisi. Olur da Crystal Dynamics, Lara'nın çocukluğuna inip başka bir oyun yaratmazsa şayet, gördüğümüz göreceğimiz en genç hali bu. Lara'nın sonraki hayatında nasıl maceracı, nasıl kafasına koyduğunu yapan bir karakter olduğunu az çok biliyorsunuzdur, ben de hep sorgulamıştım geçtiğimiz yıllar içinde. Ailen İngiltere'nin en saygın ailelerinden, taşıman gereken "Croft" soyadının ağırlığı var, istesen istediğini yaparsın, bunun üzerine bir de çok güzelsin, fazlasıyla güzelsin hem de; yahu ne işin var taşla, toprakla, kötü adamlarla, mezarlarla?! Bu oyunla ilk kez gerçekten tatmin edici cevaplarını buldum sorularımın. Başından geçeceklere şahit olacağımız bu hikâye, diğer maceralarının temeli ve inanın diğerleri bunun yanında çerez kıvamında. Madem mezun ettik kendisini, Lara da yola çıkmaya hazır, kendisini kulağa süper gelen bir projenin içinde buluyor. Birkaç arkadaşı ve eski Royal Marine kaptanı, çok büyük adam Conrad Roth eşliğinde bir araştırma için yola koyuluyorlar, Japonya'ya doğru açılıyorlar, gemileri de çok şık, “Endurance” isimli bir arama kurtarma gemisi. Kaybolan tarihi kalıntıları aramaya gidiyorlar sözde, bana sorsan toplu halde cehenneme tek yön bilet alıyorlar ya neyse... Üzerinden çok geçmeden, havanın karardığı vakitlerde fırtına çıkıyor ve Endurance alabora. Diğerleri ne halde, aklıma bile gelmiyor, gözümün önünde acılar içinde ve baş aşağı sallanan bir Lara var. Beklediğimden çok daha sert öğelerle dolu başladı oyun, bir de şimdiye kadar gördüğüm en gerçekçi Lara olduğundan beni biraz fazla çarpıyor bu başlangıç. Böyle başladık sevgili okur, gerisi tam bir hayatta kalma hikâyesi, yani benim en sevdiğimden... Ara Başlık Lara'nın önceki oyunlara kıyasla çok daha az silahı; yayı, tüfek, tabanca ve pompalı tüfek dâhil olmak üzere toplamda dört seçeneği var. Bunları da kazanmıyor, çekip alıyor bileğinin gücüyle. Bu silahlarla birilerini öldürdükçe, “headshot” yaptıkça ve etraftaki otları ve hayvanları kestikçe tecrübe puanı kazanıyor. Yaptığı şeye göre oranları değişiyor bu kazancın ama tecrübe olayının nadir elde edilen bir şey olduğunu düşünmeyin. Oyun XP konusunda bonkör, bunu da kamp noktalarında harcıyoruz. XP'ler yeteneklerimizi geliştirmek için harcanıyor. “Skill Points” başlığı altında üç bölüm var ve ilki Survivor, yani hayatta kalma geliştirmeleri için harcanıyor. Lara eğer bu puanları Survivor seçeneği altında harcamak isterse daha iyi tırmanmayı, daha fazla içgüdülerine güvenmeyi, attığı okları düşmandan geri almayı öğreniyor. Bir diğer yetenek Hunter, yani avcılık. Mermi kapasitesi, mermi taşıma limiti, silah, tüfek ve pompalı gelişimi burada yer alıyor. Sonuncusu seçenekse Brawler, yani dayanıklılık sınırlarını geliştiriyor. Acıya dayanıklılık, sakınma, balta kullanma, yakın dövüşte alet edevat kullanabilme gibi yetenekler kazanmak istiyorsanız Brawler’a yönelmenizi öneriyorum. Kamplarda gelişimi sağlanan diğer bir şey de oyunun ikinci para birimi gibi sayılabilecek Salvage, yani hurda puanları. Bunları haritada gizli saklı yerlerde ve gözünüzün önündeki kutular içinde bulabilirsiniz. Salvage birikimleri tamamen silah gelişimleri için kullanılıyor. Elimizdeki silahların vuruş oranını arttırmak, hızını geliştirmek için belli hurda miktarları var ve hangi silaha daha çok alıştıysak onu geliştiriyoruz. Bazı silahları buradan geliştirmek mümkün değil ki bunlar ana dört silahımızdan da biri değil aslında. Mesela yayımızın ve okumuzun bir üst gelişimi yanan ok. Duvarlara tırmanmamız için gereken çekicimsi bir malzememiz var ve adadakileri toplu halde patlatmak ve bazı kapıları açmak için el bombası şart. Bunlar haritadaki bazı bölgelerde açılan hazinelerin içinden parça parça çıkıyor. Yanan ok ile sallanan hurda kutularını indirebilir, adamları tutuşturabiliriz. Son bir yıl içindeki ok ve yay modasına dâhil olan oyunlar içinde en çok yay kullandığım oyun da Tomb Raider oldu, belirtmeden geçemeyeceğim. Silah kullanımı gayet dengeli, zorluk sınırı yüksek değil. Yapılan gelişimlerle de daha iyi olduğu hissediyorsunuz. Mermi ve ok stoğu adanın her köşesinde var, nadiren cephane konusunda sıkıntı çekiyorsunuz, iki metre yürüseniz sağda solda bulursunuz zaten. Lara kendini hayatta tutup donanımını sağladıktan sonra ekip arkadaşlarını aramaya başlıyor, bu yolculuk içinde adadaki Kraliçe Himiko'nun geri geldiğine inanan düşmanlara karşı kafa tutuyor, bir yandan da artık gizemi çözmeye çalışıyor. Harita içinde hikâyeyi çözmesi için dokümanlar, GPS'ler, kalıntılar, hazineler ve mektuplar karşısına çıkıyor. Mezar bölgeleri de var ki Lara ve mezarsız bir oyun düşünülmezdi. Lara'nın mezarlardan nefret ettiğini de öğreniyoruz aslında. Yılların mezar avcısı meğer; hayat şartları işte. Oyun boyunca daracık tünellerden geçiyor, ona sorsanız radyo dalgası için, bana sorsanız güneşi görmek için metrelerce yükseğe tırmanıyor, paraşüt kullanıyor, beceremezse kafamı çevirmek istediğim kadar acı içinde ölüyor. Çevreyle etkileşimin en güzel yanlarından biri, haritanın bir sınır koymaması. Gerçekten bu kez bütün ada benim, istediğim sürece her yere gidebilirim ve beni engelleyen tek bir yapay duvar bile yok. Yazının başlarında saydığım örneklerden Tomb Raider'ı ayıran en önemli özelliklerden biri bu. Grafik ve multiplayer gibi özelliklere geçmeden oyunun biraz da bana olumsuz gelen yanına bakmak gerekirse Lara'nın sürüneceğine mi, yürüyeceğine mi, koşacağına mı benim karar verememem büyük dert. Oyun tamamen bunun hâkimiyetinde, kamera açılarıyla beraber resmen “script”ler devreye giriyor ve Lara’nın hareketlerini kontrol edemiyorum. Bu bana daha çok sinematiği, manzarayı ve etrafta uçuşan parçaları izleme imkânı veriyor. Sizin için olumlu sayılır mı, bilemem ama ben o aralarda kararı kendim vermek isterdim. Grafikler ve kamera açıları için negatif bir şeyler söylemem çok manasız, kamera açılarından neredeyse hiç rahatsızlık çekmedim ve grafikler için birazcık yüksek bir sistem gerektiğini söylemem gerek; oyunun başlangıcında NVIDIA sistemlerde çok fazla sorun yaşandı, AMD'si olanlar da az biraz dert yandı. Lara bildiğimiz örgüsüyle devam etseydi de o atkuyruğundaki her tel saç detayı keşke bu kadar kasmasaydı... Şaka bir yana, her iklim şartından, sis, gölge ve manzara detayından, cilt dokularına kadar her şey başarıyla kotarılmış. Senaryonun güzelliğiyle birleşince hikâye modunun tek başına bile oyunu çok güzel kıldığını söyleyebilirim. Haliyle multiplayer modundan bahsetmek gerekiyor. Başlangıçta bağlantı sorunu yaşadığım için dergiyi basıp multiplayer moduna orada devam etmem gerekti. Multiplayer kısmında Quick Match, Find Match ve Create Private Match gibi seçenekler mevcut. Multiplayer sekmesinin de kendine göre seviye sistemi var ve başarı kazanıp, karşılaşmalara girip çıktıkça seviye atlıyorsunuz. Burada kazanılanı da yine aynen hikâye kısmındaki gibi yetenek gelişimine harcıyorsunuz. Menüde “loadout” seçeneği var ve bu, hazır ayarlarla mücadelelere çıkmayı sağlıyor; birincil ve ikincil silahlar seçiliyor, patlayıcı belirleniyor, son olarak da yetenekleri seçmek gerekiyor. Başta tek yapmanız gereken, adadaki kötü adamlardan (Solarii) ya da hayatta kalma mücadelesi verenlerden (Survivor) biri mi olacağınıza karar vermek. (Dipnot: Bu karakterler de hikâye modunda açılıyor.) Dört tane modumuz var; Team Deathmatch, Rescue, Cry For Help ve Free For All. Bu oyuna ait eşsiz bir mod yok, bildiğimiz gibi yani hepsi. Oda arayarak, hazır odalardan birine hızla dalarak veya oda kurarak istediğiniz seçeneğe girmeniz tamamen keyfinize kalmış. Multiplayer konusunda belirtmem gereken esas şeyse Trump Towers'ta, Türkiye standartlarının üstünde bir bağlantı hızıyla oynarken bile bağlantı sorunları yaşamam ve dakikalarca mücadeleler için beklemem. Bu can sıkıcı ama zaten multiplayer modlarından da çok bir şey beklemiyordum açıkçası. Buna rağmen seçeneği bol koymuşlar. Siz belki eğlenirsiniz ve uzun süre rütbe kasarsınız, beğeninize kalmış... Ara Başlık Yapımcılar Lara'nın üzerindeki imaj değişikliğini çok güzel açıklamışlardı ama şimdiye kadarki iri göğüslü, erkeklerin aklını başından alan o çekici kadının yerine ağzı yüzü kan içinde, savunmasız bir kadın görünce hayal kırıklığına uğrama endişemiz gerçekten boşaymış. Lara'nın orası burası o kadar umurumda değil ki... Yine çok güzel, orası ayrı fakat Lara bu kez gerçekten bir “süper kahraman” gibi değil. Kahramanları bu kadar güçsüz görmeye de alışık değiliz oyun dünyasında. Bu kez aciz, yardım isteyen, çektiği acıyı ve endişesini bakışlarından okuyabildiğimiz birisi var ekranda. Oyunu oynamasanız da kapayıp gitseniz bile orada onun yardıma ihtiyacı olduğunu düşünüp vicdan azabına kapılırsınız. Devam ediyorum tabii ki ve önce Lara'yı iki ayağının üzerine indirmem gerek yardım edebilmem için ve zaten biraz daha baş aşağı sallanırsa kafasına oturan kandan moron seviyesinde devam edeceğiz oyuna. Kendisini güç bela dikey pozisyona getirdikten sonra nerede olduğumuzu idrak etmeye çalışıyorum. Yamatai Adası’ymış burası, İkinci Dünya Savaşı'nda Japonların bir nevi sığınağı. Bununla beraber tarih içinde tarih denilen, adada denk geldikçe şahit olduğumuz bir de Uzak Doğu tarihi var. Lara ve ekibi aslında Kraliçe Himiko'nun gizeminin peşinde. Bu karmaşada adanın gizemi falan kalmıyor, kendisini hayatta tutmaya odaklanıyor bizimkisi. Yamatai Adası, Far Cry 3'ün Rook Adaları gibi biraz, ormanlık kısımları nereden baksan Assassin's Creed III'ün havasını da hatırlatıyor. Fakat o "biraz daha bakayım da manzaranın keyfini çıkarayım" huzuru bu oyunda çok nadir yerlerde göze çarpıyor. Dünyanın en güzel adası olabilirdi, eğer ki şartlar normal olsaydı... Ama Lara'nın da güzelliğine pek odaklanamadığımız gibi, adanın o boğucu gerginliğinde gerekeni yapmak durumundayız. Adanın farklı bölümleri var elbette ki, terk edilmiş İkinci Dünya Savaşı binaları, güneşin prensesinin manasız kalıntıları, orman içinde yolumuzu kaybettiğimizde karşımıza çıkan Japon uçağı kanatları, yeraltı geçitleri, uçurumlar... Güneşi görebilmek için bulduğum ferah bir yükseklikte bile güneşin huzurunu vermiyor bu oyun. Yağmur bulutları, rüzgâr, sağımdan solumdan saldıran kurtlar ile kafamı dinleyecek iki saniyem bile yok. Lara'yı nereye götürmem konusunda düşünürken, Assassin’s Creed serisinde “Eagle Vision” olarak bilinen sistemin aynısını burada da götürüyorum, bu kez “Survival Instinct” olarak adlandırılmış. Tek bir tuşla etkileşime geçebileceğim bu sistemle duvarları, binaları, gitmemiz gereken yönü fark ediyorum. Nasıl gidiyoruz, bir sorun ama! Tek bir silahı bile yok Lara'nın. İlk yayını ve okunu alması bile iç kaldıran cinsten. Ölü bir adamın üstünden gayrı ihtiyarı çekip alıyor, biraz daha gidiyoruz. Bu hayatta kalma hikâyelerindeki acemi kardeşlerimizin ev sevdiğim olayı, ilk silahlarını kullandıkları andan sonra söyledikleri. Far Cry 3'te de silah tutmayı bilmeyen kahramanımızdan sonra, hayatı boyunca can yakmış olan Lara bebeğimiz bu işe nasıl başlamış, deli gibi merak ediyordum. Karşımda, öldürdüğü hayvandan özür dileyen, mahcup bir insan görünce çok üzüldüm ben. Çok fazla benzetmelerden gittiğimi düşünebilirsiniz fakat bu oyundaki Uncharted esintileri görmezden gelinemez cidden. Nathan'ın oradan oraya hızla yer değişimi bu oyunda çokça hissedilse de Lara bunu gittikçe tanıdık olduğumuz tek bir mekânda gerçekleştiriyor. Bir sürü oyunun güzel yanları bir potada eritilmiş gibi, hiçbirine çok da fazla benzemeden, hiçbirinden çok kötü olmadan ilerliyor. İlerledikçe kamp alanları görüyoruz, bunlar checkpoint noktaları oluyor. “Fast travel”, yani hızlı ulaşım seçeneği de mümkün kılınmış. Benim çok da fazla ihtiyacım olmadı ama bu seçeneği kullandığımda unuttuğum şeyleri toparladım, daha önce geçtiğim yerlere farklı gözlerle baktım, nispeten daha sakin bir yolculuk süresi geçirdim. Lara'ya son sözler... Yıllar sonra seni aklı başında bir insan evladı olarak değerlendireceğim bir dönemde bu maceranla çıkıp gelmen, seninle olan geçmişimi baştan sorgulamam için mükemmel bir fırsattı. 15 yıldan fazladır serüvenlerine nasıl başladığını, aslında neyi sevip sevmediğini, her şeye gençliğinin gazı ve cahil cesaretin ile dalıp yine de sağ çıktığını gördüm. Seni bu oyunla tanıyanlar çok şanslılar fakat benim gibi seni bu oyunla anlayacaklar için de mis gibi bir macera olmuş. Conrad Roth çok haklı: "Sen Croft'sun!" Nasıl olsa barıştık artık, bakalım başka hangi maceralara yelken açacağız... Ayça Zaman Tomb Raider Definitive Edition! Heyecana Hazır Olun! İç güdülerini silah olarak kullanan Lara Croft'u kontrol ederek unutulmuş bir adanın karanlık geçmişini açığa çıkarmak için mücadele etmelisin. Ürünün Özellikleri ! Yeni nesil konsollara gelecek olan Tomb Raider için geliştiriciler gelişmiş grafikli görseller ve birkaç yeni özellik daha ekledi. İşte bu yenilikler oyunun ismine Definitive Edition'ı ekliyor. Peki Definitive Edition farkı ne olacak? Genel olarak ışıklandırma üzerine yoğunlaşılan yeni versiyon gözlere inci gibi gelecek belli ki.
Fiyat Geçmişi
Dönem içi en ucuz fiyat: 25 Kasım 2021 tarihinde 165.9
Dönem içi en pahalı fiyat: 22 Ocak 2025 tarihinde 845
Fiyat Arşivi internetteki fiyatları toplayıp önünüze getirir. Çeşitli satıcılardaki fiyat geçmişlerini görüp en ucuz fiyatları bulmanızı sağlar. Sitede herhangi bir ürün satışı yapılmamaktadır. Her türlü görüş, destek ve önerileriniz içiniletisim@fiyatarsivi.com