Zabit ve Kumandan İle Hasbihal - Mustafa Kemal Atatürk Kitap, Mustafa Kemal Paşa'nın, mahalle ve okuldan da arkadaşı olan yakın silah arkadaşı ve kader ortağı Nuri Conker'in Zabit ve Kumandan kitabına cevap niteliği taşır. 1914'te yazdığı eseri, araya giren 1. Dünya Savaşı nedeni ile bastıramayan Mustafa Kemal Paşa; eseri, mütareke günlerinde döndüğü İstanbul'da 1918 yılının son günlerinde bastırma imkânı bulur. Ancak, çok geçmeden İstanbul'dan ayrılarak Anadolu'ya geçen Mustafa Kemal Paşa'nın ardından Damat Ferit Paşa hükûmeti, kitabı toplatarak imha ettirir. İlk baskısının üstünden uzun bir süre geçmesine rağmen 1956'da merhum Hasan Ali Yücel tarafından tekrar baskıya hazırlanan eser, İş Bankası Kültür Yayınları'nın basılan ilk kitabı olarak yeniden okuyucular ile buluşur. Zabit ve Kumandan ile Hasbihal'in yazılmasına vesile olan ilk eser Zabit ve Kumandan'da Nuri Conker, Balkan ve Trablusgarp cephelerinde yaşanan başarısızlıkları tartışır ve çözüm önerileri sunar. Bu kitabı okuyarak Zabit ve Kumandan ile Hasbihal'i kaleme alan Mustafa Kemal Paşa ise kendi yazdığı bölümlerde Nuri Conker'in kitabı ile âdeta sobet eder. İlk kitapta yer alan soru, fikir ve önerilere karşılık kendi samimi cevaplarını verir. Her iki kitabın bir araya getirilerek basıldığı eser, yorgun ve bitik Osmanlı İmparatorluğu'nun son günlerinde ordu kademelerinde yaşanan olayları ve subayların tutumlarını gözler önüne serer. Bilgi birikimi ve bilimsel metotların yanı sıra yönetim kademesinin şahsi becerilerine de atıfta bulunan her iki kitap, yöneticilerin kişisel meziyetlerinin önemine de vurgu yapar. Mehmet Nuri Conker (1882-1937) Selanik'te doğmuştur. Asker ve siyasetçidir. Harekât Ordusu, Arnavutluk Harekâtı,Trablusgarp ve Bingazi cephelerinde bulunmuş, Çanakkale Savaşı ve İstiklal Harbi'nde savaşmış Milli Mücadele kahramanları arasındadır. Mustafa Kemal Atatürk'e ilk ismi Kemal ile hitap edebilen tek kişidir. Kitabın yazarı, Gazi Mustafa Kemal Atatürk'tür. Eseri,1914 yılında yazdığı hâlde zorunlu sebepler nedeni ile ilk kez 1918 yılında bastırabilmiştir. BİRİNCİ BÖLÜM : GİRİŞ Giriş bölümünde harp tarihinin askerlere tecrübe kazandırdığı, harp oyunları ve tatbikatların savaşın birer taklidi olduğu asıl tecrübenin savaşla kazanıldığı, birçok komutanın savaşı bizzat yaşayarak tecrübe kazandığı, Alman ordusunun bu tecrübeyi kazanmak için savaşı bile göze aldığı, savaşın savaşta öğrenildiği, ülke ve orduların savaşa her an hazır olması gerektiği üzerinde durulmaktadır. Silah sistemlerinin çoğalması ve gelişmesi öğrenilecek bilgilerin çokluğunu gerektirdi- ğinden bahsedilmektedir. Ordunun Balkan yenilgisi üzerinde durulmakta ve nedenleri araştırılmaktadır. İnsan faktörü üzerinde durularak; seçkin insan nitelikleri ve fedakârlığa yakışır üstün ahlak ile taçlanmayacak olan teknikle ilgili bilgilerin dahi başarıya ulaşmada yeterli olmayacağı üzerinde durulmaktadır. İKİNCİ BÖLÜM : SUBAYLARIN, ERLERİN KALPLERİNİ VE GÜVENLERİNİ KAZANMALARI VE MORAL GÜÇLERİNİ DESTEKLEMELERİ İkinci bölümde Nuri CONKER; subayların, erleri kendi çocukları gibi görerek onları tanımaları lazım geldiğinden, disiplinin ordunun temeli olduğundan, her askerin amir ve üstlerinin isteklerine uygun iş yapmasının uygun olacağından, subayların erleri eğitirken anlayışlı olmaları gerektiğinden, silahın yurdumuza gözünü diken düşmanın bertaraf edilmesinde en etkili araç olduğu için iyi öğretilmesi gerektiğinden bahsetmektedir. Birliklerde yapılacak törenlerin askerleri olumlu yönde motive edeceğinden, birlik sancaklarının kutsallığından ve manevi değerinden bahsederek askerlerle kendilerini yöneten subayların birbirlerine çok yakın olmaları ve birbirlerini tanımalarının lüzumundan söz etmektedir. ÜÇÜNCÜ BÖLÜM : TAARRUZ FİKRİ Bu bölümde ise savaşın taarruz demek olduğundan, taaarruzun düşmana boyun eğdireceğinden bahsedilmektedir. Nuri CONKER savunmanın orduyu, düşmanın irade ve isteğine boyun eğmeye zorlayacağını yazmaktadır. Ordunun her türlü çalışma ve hazırlığının taaarruz etmek, hedef ve amacına yönelik olduğunu yazarak tarihten bu konuda örnekler vermektedir. DÖRDÜNCÜ BÖLÜM : KENDİLİĞİNDEN İŞGÖRME VE SORUMLULUĞU YÜKLENME Dördüncü bölümde Nuri CONKER bir subayın en büyük ve üstün vasfının uygulama kabiliyeti ile kendi kendine iş görmeye gerekli ve tutkun olması gerektiğini yazmaktadır. İnsiyatif tabir ettiğimiz bu konunun yukarıdan emir beklemeyen amir ve subaylar ile sağlanacağını yazarak talimnamelerden örnekler vermektedir. Nuri CONKER özetle bu bölümde; her komutanda kendiliğinden iş görme vasfının bulunması lazım geldiğini dikte etmektedir. İKİNCİ KISIM : ZABİT VE KUMANDAN İLE HASBİHAL (Mustafa Kemal ATATÜRK) Kitabın ikinci kısmında Mustafa Kemal ATATÜRK, Nuri CONKER''in Subay ve Komutan isimli kitabıyla sohbet etmekte ve cevabi düşüncelerini yazmaktadır. Kitabın bu kısmı altı bölümden oluşmuştur. BİRİNCİ BÖLÜM : Bu bölümde ATATÜRK kitabı geç okuduğunu, ancak çok hoşuna gittigini, ordunun basiretsiz ve bilgisiz komutanların yönetiminde başarısız olabileceğini, subayların daima okuyarak kendilerini yenilemeleri gerektiğini yazmaktadır. Nuri CONKER''in bu konularda yazdıklarını düşündüğünü ve genelde kendisine hak vererek katıldığını belirtmektedir. İKİNCİ BÖLÜM : Bu bölümde ATATÜRK, Nuri CONKER''in askerlerin canlarını hiçe sayma ve fedakârlık duygusu konusundaki düşüncelerine katıldığını belirtmektedir. Türkiye''yi çevreleyen ülke
Dönem içi en ucuz fiyat: 22 Kasım 2020 tarihinde 7.94
Dönem içi en pahalı fiyat: 28 Nisan 2023 tarihinde 73.63
Fiyat Arşivi internetteki fiyatları toplayıp önünüze getirir. Çeşitli satıcılardaki fiyat geçmişlerini görüp en ucuz fiyatları bulmanızı sağlar. Sitede herhangi bir ürün satışı yapılmamaktadır. Her türlü görüş, destek ve önerileriniz içiniletisim@fiyatarsivi.com